Veri odaklı, özellikle sayısal verileri kullanıcıya sunan uygulamalar neden iyi değil ve onları nasıl daha iyi hale getirebiliriz? Kullanıcı verisi uluslararası bir değer haline geldi. Alışveriş listenizden tutun, kalp atışlarınıza kadar bütün veriler kullanıcılarına dijital deneyimler yaşatmak isteyen şirketler tarafından toplanıyor. Bu durum birçok veri odaklı kullanıcı arayüzlerinin iyi olmaması problemini de beraberinde getiriyor. Genelde arayüzler güzel görünüyor fakat veri ile verimli bir şekilde iletişim kurmuyorlar veya altta yatan harika bir veri setleri olmasına rağmen, bu setler kullanıcılara görsel anlamda çekici gelmiyor. Bu sorunun en önemli nedenlerinden biri de kullanıcı deneyimi tasarımı ve veri biliminin ayrı çalışması. Dijital ajanslarda kullanıcı deneyimi tasarımcıları ve data analistleri aynı çatı altında çalışsalar da, kullanıcı deneyimi daha çok sanat, tasarım ve psikoloji temelliyken; veri bilimi daha çok teknoloji, mühendislik ve veri analitiğinden besleniyor. Bu nedenle iki disiplinden insanlar aynı dili konuşmuyorlar. Veri, insanların fiziksel ve dijital ortamlarla olan ilişkilerini değiştirmeye devam edecek. Aynı zamanda, veriyi aramak ve onunla ilişki kurmak artık sadece analistlerin ve uzmanların görev tanımına girmiyor. Pazarlamacılar ve tüketiciler de artık oyuncu haline geldiler. Bu durum bilginin toplanması, farklı platform ve cihazlarda tüketilme yolunu tamamen değiştiriyor. Bu değişimin en büyük nedenlerinden biri genelde statik içeriği olan ve kısıtlı etkileşim imkanı sunan web sayfalarından dinamik içerik ve kullanıcıların aksiyon almasına olanak sunan web uygulamalarına geçiş yapmış olmamız.